Mart 2025 dönemine ait açıklanan konut fiyat endeksi verileri, sektörde dikkat çeken bir ayrışmayı gözler önüne serdi. Nominal fiyat artışı son yedi ayın en yüksek seviyesine ulaşırken, enflasyon etkisiyle konut fiyatlarında reel bazda gerileme sürdü.
Nominal Artış Yükseldi: Mart Ayında Yüzde 3,9’luk Artış
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yayımladığı Konut Fiyat Endeksi’ne göre, Mart 2025’te konut fiyatları bir önceki aya göre nominal olarak %3,9 oranında artış gösterdi. Bu artış, Eylül 2024’ten bu yana kaydedilen en yüksek oran olarak kayıtlara geçti.
Yıllık bazda nominal fiyat artışı ise %42,4 olarak ölçüldü. Ancak aynı dönemde tüketici enflasyonunun %68’e ulaşması, bu artışın reel değerini ciddi şekilde sınırladı.
Reel Fiyatlar Gerilemeye Devam Ediyor
Yüksek enflasyon ortamı nedeniyle konut fiyatları reel bazda, yani enflasyondan arındırılmış şekilde değerlendirildiğinde düşüş trendini sürdürüyor. TCMB verilerine göre Mart 2025 itibarıyla konut fiyatları reel olarak %15,2 oranında geriledi.
Bu durum, yatırımcıların ve konut sahiplerinin elde ettiği getirinin, enflasyon karşısında eridiğini ortaya koyuyor. Özellikle yatırım amaçlı alım yapanlar için reel kayıplar dikkat çekici boyuta ulaştı.
Fiyatlar Artıyor, Alım Gücü Geriliyor
Konut fiyatlarının nominal olarak artması, piyasada “fiyatlar yükseliyor” algısını diri tutsa da, alım gücündeki gerileme barınma sorununu derinleştiriyor. Son bir yılda hane gelirlerine kıyasla konut fiyatlarının artış hızı daha yüksek seyretti.
Bu da özellikle orta ve alt gelir grubundaki bireylerin konut edinimini zorlaştırırken, krediye erişimdeki daralma da piyasada reel talep daralmasına neden oluyor.
Yatırımcılar Ne Yapıyor? Riskten Kaçış Başladı
Yüksek enflasyon karşısında konutu bir güvenli liman olarak gören yatırımcıların bir kısmı, son aylarda alternatif yatırım araçlarına yönelmeye başladı.
Kira getirisi düşük kalan, reel değeri eriyen taşınmazların yerine:
- Döviz
- Altın
- Bireysel emeklilik fonları
- Katılım finans araçları
gibi enflasyona karşı daha dirençli yatırım alternatiflerine ilgi arttı.
Bölgesel Farklılıklar Derinleşiyor
Reel düşüş trendi tüm Türkiye’de etkili olmakla birlikte, bölgesel fiyat davranışlarında ayrışmalar dikkat çekiyor. Özellikle büyük şehirlerdeki fiyatlar nispeten yüksek kalmaya devam ederken, Anadolu’daki bazı illerde reel ve nominal düşüşler eş zamanlı yaşanıyor.
En çok fiyat artışı görülen iller arasında İstanbul, Antalya ve Mersin yer alırken, reel fiyat düşüşünün en belirgin olduğu şehirler arasında Kayseri, Erzurum ve Diyarbakır öne çıkıyor.
Uzmanlar Ne Diyor? Piyasa Dönüşüme Hazırlanıyor
Ekonomistler ve sektör temsilcileri, konut fiyatlarındaki bu ayrışmayı “zorunlu dengeleme dönemi” olarak tanımlıyor. Artan maliyetler üretici tarafında fiyat baskısı yaratırken, alım gücünün düşmesi ve kredi erişimindeki zorluklar talep tarafında baskı oluşturuyor.
Uzmanlara göre, bu çift yönlü baskı ortamında:
- Reel bazda fiyatların düşmeye devam etmesi
- Satışların kısa vadede yatay seyretmesi
- Yeni projelerde fiyat/performans dengesinin öne çıkması
bekleniyor.
Mart 2025 itibarıyla konut piyasasında nominal fiyat artışı yedi ayın zirvesini görse de, enflasyon gerçeği karşısında reel değer kayıpları yatırımcılar ve konut alıcıları için dikkatle izlenmesi gereken bir dinamik oluşturuyor. Piyasanın gidişatı, önümüzdeki dönemde ekonomik dengelere ve finansal erişim koşullarına bağlı olarak şekillenecek.