Türkiye’de konut kiralarındaki artışın denetlenmesi amacıyla getirilen yüzde 25 zam sınırı uygulaması, 1 Ekim 2023 itibarıyla sona erdi. Bu durum, kiracıları ve kiraya verenleri yeni bir belirsizlikle karşı karşıya bırakırken, emlak piyasasında da önemli değişimlere yol açması bekleniyor.
Kira artışına dair uygulama, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerine dayanıyordu. Uygulama süresince, kiralara yapılan zam, yıllık enflasyon oranının yüzde 25 ile sınırlı tutulmuştu. Ancak bu sınırın kaldırılması, kiracıların ödeyecekleri kira bedellerinin artmasına neden olabilecek bir durum olarak öne çıkıyor.
Kira artışlarının serbest bırakılması, özellikle büyük şehirlerde yaşayan kiracılar için endişe kaynağı haline geldi. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde, kiraların son yıllarda ciddi oranlarda arttığı biliniyor. Uzmanlar, yeni düzenlemenin, özellikle orta ve düşük gelirli haneler için daha fazla ekonomik zorluk yaratabileceğini belirtiyor. Kiracıların, mevcut ekonomik koşullar altında kira artışlarıyla nasıl başa çıkacakları konusunda belirsizlik yaşıyor.
Emlakçılar ve sektör temsilcileri ise, kiralarda yaşanacak olası artışların, kiralık konut bulma sürecini de zorlaştırabileceğine dikkat çekiyor. Kiralık konut talebinin yüksek olduğu bölgelerde, kira fiyatlarının önemli ölçüde yükselmesi bekleniyor. Emlak sektörü uzmanları, bu durumun kiracıların, daha uygun fiyatlı konut arayışına girmesine yol açabileceğini ifade ediyor.
Hükümet yetkilileri, kiralardaki artışları dengelemek amacıyla yeni düzenlemeler üzerinde çalıştıklarını duyurdu. Bu bağlamda, kiracıların korunmasına yönelik önlemlerin alınması gerektiği vurgulanıyor. Kiracıların haklarının korunması ve kira artışlarının makul seviyelerde tutulması amacıyla, uzun vadeli çözümler geliştirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Yeni dönemde, kiracılar için sözleşme şartlarının daha dikkatli incelenmesi öneriliyor. Kira sözleşmelerinde artış oranları, sözleşmenin süresi gibi unsurların net bir şekilde belirtilmesi, olası anlaşmazlıkların önüne geçebilir. Kiracılar, ayrıca, hukuki destek alarak, haklarını koruma konusunda daha bilinçli hareket etmelidir.
Sonuç olarak, yüzde 25 zam sınırı uygulamasının sona ermesi, Türkiye’deki kiralık konut piyasasında yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Kiracılar ve kiraya verenler, bu değişime uyum sağlamak için çeşitli stratejiler geliştirmek zorunda kalacak. Emlak piyasasındaki bu belirsizlik, aynı zamanda konut kiraları üzerindeki baskıyı da artıracak gibi görünüyor.